TMS 37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar, Koşullu Varlıklar
Amaç
Uygun muhasebeleştirme kriterleri ve ölçüm esaslarının karşılıklar, koşullu borçlar ve koşullu varlıklara uygulanmasını ve kullanıcıların bunların nitelikleri, zamanlamaları ve tutarlarını anlamalarını sağlamak üzere gerekli bilgilerin finansal tablo eklerinde gösterilmesini sağlamaktır.
Kapsam
1.Bu standart kapsamına giren karşılıklar, koşullu borçlar ve koşullu varlıklar aşağıdaki gibidir,
- Başka bir standartta düzenlenmemiş olan karşılıklar, koşullu borçlar ve koşullu varlıklar,
- Ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmelerden kaynaklanan karşılıklar, koşullu borçlar ve koşullu varlıklar,
- Yeniden yapılandırmalara ilişkin karşılıklara (durdurulan faaliyetler dahil)
- Tazminatlara uygulanır
2.Yukarıdaki sayılanlar dışında ki işlemlerden kaynaklanan işletme ile ilgili borçlar ve tahakkuklar standardın kapsamında değildir. Bunlar;
- Başka bir standartta düzenlenmiş olan karşılıklar, koşullu borçlar ve koşullu varlıklara ilişkin işlem ve olaylar,
- Aktifi düzenleyici nitelikte olan karşılıklar
- Belirli koşullar altında yürürlüğe girecek sözleşmelerden kaynaklanan işlem ve olaylar( taraflardan hiçbirinin yükümlülüklerini yerine getirmedikleri veya aynı ölçüde kısmen yerine getirdikleri sözleşmeler)
3.Bir işletme, belirli türden bir karşılık, koşullu yükümlülük veya koşullu varlık için başka bir standartta hüküm bulunması durumunda, bu standart yerine ilgili standardı uygular. Örneğin, bazı karşılık türleri aşağıda yer alan standartlarda ele alınmıştır.
- İnşaat sözleşmeleri (TMS 11 İnşaat Sözleşmeleri);
- Gelir vergileri (TMS 12 Gelir Vergileri);
- Kiralamalar (TMS 17 Kiralama İşlemleri
- Çalışanlara sağlanan faydalar (TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar)
- Sigorta sözleşmeleri (TFRS 4 Sigorta Sözleşmeleri)
Tanımlar
Karşılık: Gerçekleşme zamanı veya tutarı belli olmayan yükümlülüktür.
Yükümlülük: Geçmiş olaylardan kaynaklanan ve ifası halinde ekonomik fayda içeren kaynakların işletmeden çıkmasına neden olacak mevcut yükümlülüktür.
Sorumluluk doğuran olay: Hukuki veya zımni bir kabulden doğan yükümlülük doğuran olaydır.
Hukuki yükümlülük: Sözleşme, yasal düzenleme veya diğer kanuni uygulamalardan kaynaklanan yükümlükler.
Zımni kabulden doğan yükümlülük:
- Geçmişteki uygulamalar, yayımlanmış politikalar veya yeterince belirli cari açıklamalarla, işletmenin belirli sorumlulukları üstleneceğini diğer şahıslara taahhüt etmesi
- Bunun sonucunda, işletmenin bu sorumlulukları yerine getireceği konusunda diğer şahıslar nezdinde geçerli bir beklenti yaratmış olmasından kaynaklanan yükümlülüktür.
- Koşullu yükümlülük: Geçmiş olaylardan kaynaklanan ve işletmenin tam anlamıyla kontrolünde bulunmayan, ileride gerçekleşip gerçekleşmemesiyle varlığı doğrulanabilecek olan;
- Ekonomik fayda içeren kaynakların işletmeden çıkma ihtimalinin bulunmaması veya
- Yükümlülük tutarının, yeterince güvenilir olarak ölçülememesi, gibi nedenlerle finansal tablolara yansıtılamayan mevcut yükümlülüktür.
Koşullu varlık: Geçmiş olaylardan kaynaklanan ve işletmenin tam anlamıyla kontrolünde bulunmayan ileride ki durumu tam anlamıyla belli olmayan mevcut varlık.
Ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşme: Sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi için mutlaka katlanılması gereken maliyetin, söz konusu sözleşme kapsamında elde edilmesi beklenen ekonomik faydayı aştığı sözleşmelerdir
Yeniden yapılandırma: Yönetim tarafından planlanıp işletme tarafından yapılmakta olan faaliyetin kapsamı veya ifa şeklinin değişmesi sonucunu doğuran bir programdır.
Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıkların Muhasebeleştirilmesi
-
Karşılıkların Muhasebeleştirilmesi
Karşılık, aşağıda yer alan koşulların varlığı halinde finansal tablolara yansıtılır
- Geçmiş bir olaydan kaynaklanan mevcut bir yükümlülüğün (hukuki veya zımni) bulunması;
- Yükümlülüğün yerine getirilmesi için ekonomik fayda içeren kaynakların işletmeden çıkmalarının muhtemel olması,
- Yükümlülük tutarının güvenli bir biçimde tahmin edilebiliyor olması.
a) Geçmişteki Olaydan Kaynaklanan Mevcut Bir Yükümlülüğün Oluşması
Mevcut bir yükümlülük doğuran geçmişteki bir olay, sorumluluk doğuran olay olarak adlandırılır. Bir olayın sorumluluk doğuran olay olarak nitelendirilmesi için, işletmenin söz konusu olayın doğurmuş olduğu yükümlülüğü yerine getirmekten başka seçeneğinin olmaması gerekir. Sözü edilen durum sadece aşağıdaki koşullarda oluşur:
- Yükümlülüğün yerine getirilmesinin kanunen zorunlu olması; (yasal yükümlülük)
- İşletmenin ilgili yükümlülüğü yerine getireceğine dair diğer taraflar nezdinde zımni kabulden doğan bir yükümlülüğün bulunması (yapısal yükümlülük)
- Karşılık olarak finansal tablolara yansıtılan tutarlar, işletmenin gelecek dönem faaliyetlerinden bağımsız, geçmiş dönemlerde oluşmuş olaylardan kaynaklanan yükümlülüklerdir.
Örneğin; Bir perakende satış mağazası yasal bir zorunluluk olmamasına rağmen, müşterinin memnun olmaması durumunda sattığı ürünü geri almakta ve parasını iade etmektedir. Şirketin bu politikası kamuoyu tarafından bilinmektedir. Geçmiş deneyimlere bağlı olarak, işletmenin müşterilerde ürünün geri alınacağına ilişkin geçerli bir beklenti yaratmış olmasından dolayı yapısal bir yükümlülük doğmuş ve ekonomik kaynak çıkışı olasıdır. Bu durumda geri iadenin maliyeti en iyi şekilde tahmin edilerek karşılık ayrılır.
b) Ekonomik Fayda İçeren Kaynakların Olası Çıkışları
- Herhangi bir borcun muhasebeleştirilmesinin uygun görülebilmesi için, ortada sadece mevcut bir yükümlülük olması değil, aynı zamanda söz konusu yükümlülüğü yerine getirmek amacıyla ekonomik fayda içeren kaynakların işletmeden çıkma olasılıklarının da bulunması gerekir.
- Pek çok sayıda benzeri yükümlülük bulunması durumunda, yükümlülüğün yerine getirilmesine ilişkin olarak kaynakların işletme dışına çıkmalarının gerekmesi ihtimali, ilgili yükümlülük sınıfları bir bütün olarak dikkate alınmak suretiyle değerlendirilir. Herhangi bir kalem için işletme dışına çıkış olasılığı düşük bile olsa, bir yükümlülük çeşidini bütün olarak yerine getirmek için bazı kaynakların işletme dışına çıkmaları gerekebilir. Bu durumda karşılık finansal tablolara yansıtılır.
Örneğin; otomobil üreten bir işletme, müşterilerine satış sözleşmesi gereği 3 yıl bakım onarım garantisi ile satış yapmaktadır. İşletmenin geçmiş deneyimlerine göre garanti kapsamında yükümlülük ortaya çıkmaktadır. Burada yükümlülük doğuran olay, sözleşmeden kaynaklanan ve yasal bir yükümlülük doğuran satış işlemidir. Satışı yapılan ürünün tamamı için geçmişteki deneyimlere dayanılarak, gerçekçi bir tahminde bulunulur ve bu kapsamda garanti bakım onarım gideri için karşılık ayrılır.
c) Yükümlülük Tutarının Güvenilir Biçimde Tahmini
Yükümlülük ayrılması için yükümlülük tutarının güvenli bir biçimde tahmin edilmesi gerekir. Tahmin yapılırken;
- Benzer işlemlere ilişkin deneyimler,
- Bazı durumlarda bağımsız uzmanların raporları ile desteklenen işletme yönetim kararları,
- Bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan ek kanıtlar dikkate alınır.
2. Koşullu Borçların Yapılandırılması
- İşletme, koşullu borçlarını finansal tablolarına yansıtmaz.
- Koşullu borçlar, ekonomik fayda içeren kaynakların işletmeden çıkmaları ihtimali uzak olmadıkça, finansal tablo dipnotlarında açıklanır.
3.Koşullu Varlıkların Muhasebeleştirilmesi
- İşletme, koşullu varlıklarını finansal tablolarına yansıtmaz.
- Koşullu varlıkların finansal tablolarda gösterilmeleri, hiçbir zaman elde edilemeyecek bir gelirin muhasebeleştirilmesi sonucunu doğurabileceğinden, sözü edilen varlıklar finansal tablolarda yer almaz. Ancak, gelirin elde edilmesi neredeyse kesin ise, ilgili varlık koşullu bir varlık değildir ve finansal tablolara yansıtılması uygundur.
Uygulama
Beyaz eşya üreten işletme 3 yıl garantili olarak satış yapmaktadır. 2012 yılı sonu itibariyle gerçekleşen beyaz eşya satışları 5.000.000 TL’dir. İşletme geçmiş deneyimlerine bakarak, garanti süresi içerisinde satışlarını %5 oranında garanti gider harcamalarının gerçekleştiğini tespit etmiştir. Garanti kapsamında ortaya çıkan harcamaların %25’lik kısmı birinci yılda, %35’lik kısmı ikinci yılda, %40’lık kısmı ise üçüncü yılda gerçekleşmektedir. Bu verilere göre işletmenin 31.12.2012 tarihinde hesaplayacağı karşılık ve muhasebe kaydı şöyledir:
Garanti yükümlülük karşılığı:
Satışlar Toplamı*Garanti Gider Ortalaması
5.000.000*%5= 250.000 TL
1.yıl ortalaması %25= 250.000*%25= 62.500 TL
2.yıl ortalaması %35= 250.000*%35= 87.500 TL
- yıl ortalaması %40= 250.000*%40= 100.000 TL
—————————–31.12.2012———————————-
770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ/ 250.000
654 KARŞILIK GİDERLERİ
37X GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 62.500
KARŞILIK HS.
47XGARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 187.500
KARŞILIK HS.
Garanti yükümlülük karşılığı kaydı
——————————-/——————————————-
Birinci yıl içerisinde 40.000 TL malzeme, 10.000 TL işçilik olmak üzere
toplam 50.000 TL garanti gider harcaması yapılmıştır. Yıl içersinde
harcama yapıldıkça, giderin çeşidine göre aşağıdaki şekilde kayıt yapılır. 2013
yılında gerçekleşen fiili garanti karşılık giderleri aşağıdaki şekilde
muhasebeleştirilir.
—————————–31.12.2013——————————
720 İŞÇİLİK GİDERLERİ HS. 10.000
730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ HS. 40.000
İLGİLİ HESAPLAR (360,361,355,150) 50.000
Garanti Maliyet Kaydı
——————————-/——————————————-
2013 yılında gerçekleşen fiili garanti giderleri mamuller hesabına aşağıdaki şekilde kaydedilir.
—————————–31.12.2013——————————
152 MAMULLER HS 50.000
721 İŞÇİLİK GİDERLERİ 10.000
YANSITMA HS.
731 GENEL ÜRETİM 40.000
GİDERLERİ YANSITMA HS.
Garanti Maliyet Kaydı
——————————-/——————————————-
Garanti kapsamında verilen ürün ve fazla ayrılan karşılık için aşağıdaki kayıt yapılır.
—————————–31.12.2013——————————
37X GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 62.500
KARŞILIK HS.
152 MAMULLER 50.000
649 DİĞER OLAĞAN GELİR VE KARLAR HS. 12.500
644 KONUSU KALMAYAN KARŞILIKLAR HS.
Garanti Karşılığı ürün verilmesi
——————————-/——————————————
2014 yılında yapılacak garanti gider karşılıkları dönemsellik kaydı
—————————–31.12.2013—————————–
47X GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 87.500
KARŞILIK HS.
37X GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 87.500
KARŞILIK HS.
Dönem garanti yükümlülük kaydı
——————————-/—————————————–
Birinci yıl içerisinde 40.000 TL malzeme, 10.000 TL işçilik olmak üzere
toplam 50.000 TL garanti gider harcaması yapılmıştır. Yıl içersinde
harcama yapıldıkça, giderin çeşidine göre aşağıdaki şekilde kayıt yapılır. 2013
yılında gerçekleşen fiili garanti karşılık giderleri aşağıdaki şekilde
muhasebeleştirilir.
—————————–31.12.2013——————————
720 İŞÇİLİK GİDERLERİ HS. 10.000
730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ HS. 40.000
İLGİLİ HESAPLAR (360,361,355,150) 50.000
Garanti Maliyet Kaydı
——————————-/——————————————-
2013 yılında gerçekleşen fiili garanti giderleri mamuller hesabına aşağıdaki şekilde kaydedilir.
—————————–31.12.2013——————————
152 MAMULLER HS 50.000
721 İŞÇİLİK GİDERLERİ 10.000
YANSITMA HS.
731 GENEL ÜRETİM 40.000
GİDERLERİ YANSITMA HS.
Garanti Maliyet Kaydı
——————————-/——————————————-
Garanti kapsamında verilen ürün ve fazla ayrılan karşılık için aşağıdaki kayıt yapılır.
—————————–31.12.2013——————————
37X GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 62.500
KARŞILIK HS.
152 MAMULLER 50.000
649 DİĞER OLAĞAN GELİR VE KARLAR HS. 12.500
644 KONUSU KALMAYAN KARŞILIKLAR HS.
Garanti Karşılığı ürün verilmesi
——————————-/——————————————
2014 yılında yapılacak garanti gider karşılıkları dönemsellik kaydı
—————————–31.12.2013—————————–
47X GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 87.500
KARŞILIK HS.
37X GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 87.500
KARŞILIK HS.
Dönem garanti yükümlülük kaydı
——————————-/—————————————–
İkinci yıl içerisinde 100.000 TL malzeme, 30.000TL işçilik olmak üzere toplam 130.000 TL garanti gider harcaması yapılmıştır. Yıl içerisinde harcama yapıldıkça giderin çeşidine göre aşağıdaki kayıt yapılır.
—————————–31.12.2014—————————–
720 İŞÇİLİK GİDERLERİ HS. 30.000
730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ HS. 100.000
İLGİLİ HESAPLAR (360,361,355,150) 130.000
Garanti Maliyet Kaydı
——————————-/—————————————-
2014 yılında gerçekleşen fiili garanti giderleri mamuller hesabına aşağıdaki şekilde kaydedilir.
—————————–31.12.2014——————————
152 MAMULLER HS 130.000
721 İŞÇİLİK GİDERLERİ 30.000
YANSITMA HS.
731 GENEL ÜRETİM 100.000
GİDERLERİ YANSITMA HS.
Garanti Maliyet Kaydı
——————————-/——————————————-
Garanti kapsamında verilen ürün ve fazla ayrılan karşılık için aşağıdaki kayıt yapılır.
—————————–31.12.2014——————————
37X GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 87.500
KARŞILIK HS.
620 SATILAN MAMUL MALİYETİ 42.500
659 DİĞ.OLAĞAN GİD. VE ZARARLAR
152 MAMULLER 130.000
Garanti Karşılığı ürün verilmesi
——————————-/——————————————
2015 yılında yapılacak garanti gider karşılıkları dönemsellik kaydı
—————————–31.12.2014—————————–
47X GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 70.000
KARŞILIK HS.
37X GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 70.000
KARŞILIK HS.
Dönem garanti yükümlülük kaydı
——————————-/—————————————–
Üçüncü yıl içerisinde 72.000 TL malzeme, 8.000TL işçilik olmak üzere toplam 80.000 TL garanti gider harcaması yapılmıştı olduğu varsayılırsa aşağıdaki kayıt yapılır.
—————————–31.12.2015—————————–
720 İŞÇİLİK GİDERLERİ HS. 8.000
730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ HS. 72.000
İLGİLİ HESAPLAR (360,361,355,150) 80.000
Garanti Maliyet Kaydı
——————————-/—————————————-
2015 yılında gerçekleşen fiili garanti giderleri mamuller hesabına aşağıdaki şekilde kaydedilir.
—————————–31.12.2015——————————
152 MAMULLER HS 80.000
721 İŞÇİLİK GİDERLERİ 8.000
YANSITMA HS.
731 GENEL ÜRETİM 72.000
GİDERLERİ YANSITMA HS.
Garanti Maliyet Kaydı
——————————-/——————————————-
Garanti kapsamında verilen ürün ve fazla ayrılan karşılık için aşağıdaki kayıt yapılır.
—————————–31.12.2015—————————
37X GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ 70.000
KARŞILIK HS.
620 SATILAN MAMUL MALİYETİ 10.000
659 DİĞ.OLAĞAN GİD. VE ZARARLAR
152 MAMULLER 80.000
Garanti Karşılığı ürün verilmesi
——————————-/—————————————
Ölçme
En Gerçekçi Tahmin
- Karşılık olarak muhasebeleştirilen tutar, mevcut bir yükümlülüğü yerine getirmek için bilanço tarihi itibariyle yapılması gereken harcamaya ilişkin en gerçekçi tahmin yapılması gerekir. En gerçekçi tahmin, işletmenin mevcut yükümlülüğün yerine getirilmesi amacıyla bilanço tarihi itibariyle makul olarak ödeyeceği veya bu tarihte üçüncü kişilere devredeceği miktardır.
- Örneğin; eğer bir işletme müşterisi için inşa ettiği önemli bir tesisteki büyük bir hatayı düzeltecekse, tek başına olması en muhtemel sonuç, düzeltme işleminin ilk denemede başarılı olması için 1000 TL’lik bir maliyet olabilir, fakat daha fazla ek işlemin gerekli olacağına dair önemli bir olasılık var ise daha yüksek tutarda karşılık ayrılır.
Riskler ve Belirsizlikler
TMS 37’nin 42.maddesine göre karşılık tutarı belirlenirken en gerçekçi tahmin uygulanır. Bu nedenle karşılık tutarına ilişkin en gerçekçi tahmine ulaşılmada, Riskler ve Belirsizlikler dikkate alınır.
Genellikle risk ve belirsizlik eş anlamda kullanılmaktadır. Fakat iki sözcük arasında oldukça önemli bir fark vardır. Her iki kelimede gelecekteki sonuçların kesinlikle bilinemeyeceğini anlatmasına karşın ;
Risk: Sonucun değişkenliğini ifade eder.( Gelecekteki olayların alternatif sonuçlarının ortaya çıkma olasılığıdır.)
Belirsizlik: Gelecekteki bir olayın ortaya çıkma olasılığının alternatifler arasında yer almamasıdır.Riske göre ayarlama, borcun tutarını artırabilir. Belirsizlik durumlarında değerlendirme yapılırken ise , gelir veya varlıkların olduğundan daha yüksek gider veya yükümlülüklerin olduğundan daha düşük bir biçimde gösterilmemesini sağlayacak şekilde tedbirli hareket edilmesi gerekir.
Fakat; Belirsizlik, aşırı karşılık ayrılmasını veya borçların kasıtlı olarak olması gerekenden daha yüksek gösterilmesini haklı kılmaz.
Örneğin
Tam tersi bir sonucun olası maliyetleri sağduyulu bir biçimde tahmin edilebiliyorsa, söz konusu sonuç gerçekte var olma olasılığından daha fazla bir olasılığa sahipmiş gibi değerlendirilmez. Sonuçta bir karşılığın olduğundan fazla gösterilmesine yol açacak, risk ve belirsizliğe ilişkin düzeltmeleri tekrarlamaktan kaçınmak için özen gösterilmesi gerekir.
Bugünkü Değer
Enflasyon paranın zaman değerini artırır. Bu nedenle; Nakit akışlarının büyüklüğü ve zaman içindeki dağılışı incelenirken kullanılan değerleme yöntemine “Bugünkü Değerleme Yöntemi” denir.
Yani; Paranın zaman değerinin önemli olduğu durumlarda, karşılık tutarı, bugünkü değer yöntemi kullanılarak ölçülecektir.
Varlıklar İçin: İşletmenin normal faaliyet koşullarında, ileride yaratacakları net nakit girişlerinin bugünkü iskonto edilmiş değerlerini,
Borçlar İçin: işletmenin normal faaliyet koşulları altında, kapatılmaları için ileride ödenmesi gereken net nakit çıkışlarının bugünkü ıskonto edilmiş değerlerini ifade eder.
Paranın zaman değeri nedeniyle bilanço tarihinden hemen sonra ortaya çıkan nakit çıkışlarına ilişkin karşılıklar, daha sonra ortaya çıkacak aynı tutarda nakit çıkışlarından daha dezavantajlıdır. Bu nedenle, söz konusu etkinin önemli olduğu durumda karşılıklar iskonto edilir.
İskonto oranı (veya oranları); Paranın zaman değerine ilişkin mevcut piyasa değerlendirmelerini ve borca özgü riskleri yansıtan vergi öncesi orandır (veya oranlardır).
Sözü edilen iskonto oranı, gelecekteki nakit çıkışlarına ilişkin tahminlerle ilgili riskleri yansıtmaz.
Bugünkü değer yöntemi aşağıdaki beş unsuru kapsamalıdır ;
- Gelecekteki nakit akımları ya da nakit akımları serisinin tahmini,
- Gelecekteki nakit akımlarının zamanlaması ve tutarındaki olası sapmalar konusundaki beklentiler,
- Risksiz faiz oranı tarafından temsil edilen paranın zaman değeri,
- Varlık ve borçların yapısından kaynaklanan belirsizliğe katlanmanın fiyatı,
- Likidite azlığı ve piyasa kusurları dahil belirlenemeyen diğer faktörler,
Finansal yönetim açısından, Bugünkü değer aşağıdaki formülle ifade edilebilir;
NBD = Ao/(1+k)t veya
NBD = CF0 / (1 +k)0 + CF1 / (1+k)1 ….+ CFn /(1 +k)n
Ao : Anapara
CF : Döneminin net nakit akışı
K : Projenin sermaye maliyeti, iskonto oranı
T : Dönem
Gelecekteki Olaylar
Gelecekteki bir olayın gerçekleşebileceğine dair yeterli ve tarafsız kanıt bulunması durumunda meydana gelen olayın yaratacağı tutar etkisi, ilgili karşılık tutarına yansıtılır.
Örneğin; Bir işletme, herhangi bir yerin ekonomik ömrü/kullanım süresinin sonunda temizlenmesi maliyetinin teknolojide gelecekte yaşanacak değişimler nedeniyle azalacağına inanabilir. Finansal tablolara yansıtılacak tutar, teknik olarak yeterli ve tarafsız gözlemcilerin, temizleme tarihinde mevcut olacak teknolojiye ilişkin eldeki her türlü kanıtı dikkate almak suretiyle yapmış oldukları akılcı tahminleri gösterir. Dolayısıyla, teknolojinin uygulanmasına ilişkin artan deneyimlerden kaynaklanan maliyet azalışlarının veya mevcut teknolojiyi daha önce yapılandan daha büyük veya daha karmaşık bir temizleme faaliyetine uygulamadan kaynaklanması beklenen maliyetin dahil edilmesi uygundur.
Ancak, bir işletme buna ilişkin yeterli tarafsız bir kanıt tarafından desteklenmedikçe, temizleme konusunda tamamen yeni bir teknolojinin geliştirileceğini tahmin etmez.
Yeni bir düzenlemenin kanunlaşacağının neredeyse kesin olduğuna ilişkin yeterli miktarda tarafsız kanıt var ise, söz konusu olası yeni yasanın etkileri mevcut bir yükümlülüğün ölçümünde göz önünde bulundurulur. Uygulamada ortaya çıkan durumların çeşitliliği, her durumda yeterli ve tarafsız kanıt sağlayan tek bir olay belirlemeyi imkansız kılar. Hem yasanın ne gerektireceğine hem de yasalaşıp, uygun biçimde uygulanacağının kesine yakın olup olmadığına ilişkin kanıt gerekir.
Çoğu durumda, yeni kanun yasalaşmadıkça ortada yeterli tarafsız kanıt bulunmadığı kabul edilir.
Varlıkların Elden Çıkarılmasının Beklenmesi
Varlıkların elden çıkarılmalarının beklendiği durumlarda, söz konusu işlemin gerçekleşmesi sonucunda oluşacak kazançlar, elden çıkarma beklentisinin karşılığa neden olan olayla sıkı bir ilişkisi olsa dahi, herhangi bir karşılığın ölçülmesinde göz önünde bulundurulmaz.
Bunun yanında işletme, varlıkların elden çıkarılmalarından elde edilecek kazançları, ilgili varlığa ilişkin Standartta belirlenen zamanda gelir olarak muhasebeleştirir.
Tazminatlar
Bir karşılığa ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmesi için gerekli harcamaların bir kısmının veya tamamının diğer bir taraf tarafından tazmin edilmesi beklendiğinde, ilgili tazminat ancak, işletmenin yükümlülüğü yerine getirmesi durumunda, ve tazminatın elde edileceğinin kesine yakın olması durumunda muhasebeleştirilir.
Gelir tablosunda ise karşılık gideri, tazminata ilişkin muhasebeleştirilen tutar düşüldükten sonra bulunan net tutarıyla yer alir.
Muhasebeleştirme işleminde iki husus dikkate alınır;
1.Tazminata ilişkin olarak muhasebeleştirilen tutar karşılık tutarını geçemez.
2.Tazminat, ayrı bir varlık gibi işleme tabi tutulur.
Bazen de bir işletme, herhangi bir karşılığa ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmesi için gerekli harcamaların bir kısmını veya tamamını başka bir taraftan talep edebilir. Söz konusu taraf, işletme tarafından ödenen tutarları işletmeye geri verebilir veya doğrudan kendisi ödeyebilir.
Örneğin; Sigorta poliçeleri
Çoğu durumda, işletmenin ihtilaf konusu tutarın tamamından sorumluluğu devam edecektir. Ve herhangi bir sebepten üçüncü kişilerin ödemeyi yapmaması durumunda, ilgili işletme tutarın tamamını yerine getirmek zorunda kalacaktır. Bu durumda, borcun tamamına ilişkin karşılık ayrılır ve ilgili işletmenin borcu ifa etmesi ve tazminatın elde edileceğinin kesine yakın olması durumunda, beklenen tazminat ayrı bir varlık olarak muhasebeleştirilir. Ancak; üçüncü kişilerin ödemeyi yapmaması halinde işletme maliyetlerden sorumlu olmayacak ve bu tutarı karşılık tutarına dahil etmeyecektir.
Örnek
Temizlik maddesi üretimi yapan işletmenin ürünlerinden 25.12.2012 tarihinde 1000 TL tutarında ürün satın alan bir müşteri, satın aldığı üründen dolayı zarar gördüğünü iddia ederek işletmeye karsı 30.04.2013 tarihinde 5.000 TL tazminat dava açmıştır. İşletme müşterinin ürünü kullanma talimatına uymadan kullandığını ileri sürerek karşı çıkmaktadır. İşletme avukatları 31.12.2013 tarihinde vermiş oldukları raporda dava sonucunda işletmenin bir yükümlülük altında kalmayacağını belirtmektedirler. Bu nedenle, işletme aleyhine açılan dava için karşılık ayrılmaz, koşullu borç olarak, bilanço dipnotlarında açıklama yapılır.
Uygulama
Yukarıda anlatılan işlemden dolayı işletme aleyhine açılan 5.000 TL tazminat davasının işletme avukatları, 31.12.2013 tarihinde vermiş oldukları raporda dava sonucunda işletmenin bir yükümlülük altına gireceğini belirtmektedirler. Bu nedenle karşılık ayrılması gerekir.
Karşılığa ait muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır;
—————————–31.12.2013-—————————–
654 KARŞILIK GİDERLERİ HS. 5.000
37X DİĞER BORC VE GİDER KARŞ.HS. 5.000
Borç ve gider karşılıkları kaydı
——————————-/——————————————
Bilanço döneminde kaydedilen karşılık tutarları ayrıca nazım hesaplarda izlenmelidir.
—————————–31.12.2013—————————–
900 KANUNEN KABUL EDILMEYEN GIDERLER HS. 5.000
903 MATRAHA EKLENECEK TUTARLAR ALACAKLI HS. 5.000
Nazım hesap kaydı
——————————-/—————————————–
Gerçekleşmeyen karşılık giderleri VUK göre KKEG olarak kabul edildiğinden mali kara eklenmesi gerekir. Mali kara eklenen KKEG Tutarına kurumlar vergisi oranı ile vergi varlığı karşılığı ayrılmalıdır.
Vergi varlığı karşılığı aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir.
—————————–31.12.2013—————————–
28X ERTELENMIS VERGI VARLIGI HS. 1.000
69X SURDURULEN FAALIYETLER
ERTELENMIS VERGI GELIR ETKISI 1.000
Vergi etkisi kaydı
——————————-/—————————————–
Dava 25.03.2014 tarihinde sonuçlanmış ve işletmenin 3.000 TL tazminat ödemesine karar verilmiş ve tazminat ödemesi yapılmıştır.
—————————–25.03.2014—————————–
37X DİĞER BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI HS. 5.000
644 KONUSU KALMAYAN KARŞILIKLAR HS. 5.000
Karşılık iptal kaydı
——————————-/—————————————–
Tazminat 31.05.2014 tarihinde ödenmiştir.
—————————–31.05.2014—————————–
659 DİĞER OLAGAN GİDER VE ZARARLAR HS. 3.000
102 BANKALAR HS. 3.000
Karşılık iptal kaydı
——————————-/—————————————–
Karşılıklardaki Değişimler
Karşılıklar, en iyi tahmini yansıtmak üzere, bilanço tarihi itibariyle gözden geçirilir ve düzeltilir. Eğer ekonomik fayda sağlayan kaynakların çıkışı ihtimali ortadan kalkmışsa, ayrılan karşılıklar iptal edilir.
İskonto etme işleminin kullanıldığı durumlarda, zamanın geçişini yansıtmak amacıyla her bir dönem ilgili karşılığın defter değeri artar. Söz konusu artış, borçlanma maliyeti olarak muhasebeleştirilir.
Karşılıkların Kullanımında Dikkat Edilmesi Gereken İki Önemli Husus Vardır;
- Bir karşılık, sadece karşılığın ayrılmasına neden olan harcamalar için kullanılır.
- Yalnızca ilk başta ayrılan karşılıklara ilişkin harcamalar ilgili karşılıklarla mahsuplaştırılır. Başlangıçta başka amaçlarla muhasebeleştirilmiş karşılıklarla harcamaların birbirleriyle mahsuplaştırılması, iki ayrı işlemin etkisinin gizlenmesine sebep olur.
Muhasebeleştirme ve Ölçme Kurallarının Uygulanması Gelecekteki Faaliyet Zararları
Gelecek faaliyet dönemlerinde zarar edileceği beklentisi, faaliyete ilişkin belli varlıkların değer düşüklüğüne uğrayabileceğinin bir göstergesidir. İşletme, “TMS 36 Varlıklarda Değer Düşüklüğü” Standardı çerçevesinde, söz konusu varlıklarda değer düşüklüğü olup olmadığını kontrol eder. Ama, gelecekteki faaliyet zararları için karşılık ayrılmaz.
Ekonomik Açıdan Dezavantajlı Sözleşmeler
Ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmeler;
Sözleşmede yer alan yükümlülükleri yerine getirmenin kaçınılmaz maliyetinin yine aynı sözleşmeden alınması beklenen ekonomik faydayı geçtiği sözleşmeler olarak tanımlar.
Sözleşmeye ilişkin kaçınılmaz maliyetler;
Sözleşmeden çıkmanın en düşük net maliyetini ifade eder. Diğer bir ifadeyle sözleşmeyi yerine getirmenin maliyeti ile sözleşmeyi yerine getirmemenin maliyeti (her türlü tazminat ve ceza) arasında düşük olanını gösterir.
Bir işletme ekonomik açıdan dezavantajlı olan bir sözleşmeye sahip ise, söz konusu sözleşmeye ilişkin karşılık ayrılır ve muhasebeleştirilir. Ancak, ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşme niteliğinde sahip olmayan bir sözleşme standardın kapsamı dışında kalır. Birçok sözleşme, diğer tarafa bedel ödemeksizin iptal edilebilir ve bu nedenle ortada herhangi bir yükümlülük oluşmaz. Diğer bazı sözleşmeler ise, sözleşmeye taraf olanların her biri için hak ve yükümlülükler doğurur.
Örneğin, Satın alma siparişi diğer tarafa bedel ödemeksizin iptal edilebilir. Ve taraflar arasında ekonomik açıdan herhangi bir dezavantaj oluşturmaz.
Sözleşmelerin tarafları ekonomik açıdan dezavantajlı hale getirmeleri durumunda, finansal tablolara yansıtılan bir borç oluşur. Ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşme için ayrı bir karşılık oluşturulmadan önce, söz konusu sözleşmeye tahsis edilmiş varlıklardaki değer düşüklüğünden kaynaklanan zararlar muhasebeleştirilir.
Yeniden Yapılandırma
Yönetimin planladığı ve kontrol ettiği, işletme tarafından üstlenilen işin kapsamını veya işin yapılış yöntemini önemli ölçüde değiştiren programa yeniden yapılandırma denir.
Yeniden yapılandırma tanımına girebilecek örnek olaylar;
- Bir iş kolunun satışı veya sona erdirilmesi,
- Bir ülke ya da bölgede yer alan iş yerlerinin kapatılması veya faaliyetlerin bir bölge ya da ülkeden diğerine taşınması,
- Bir yönetim kademesinin kaldırılması gibi yönetim yapısındaki değişiklikler,
- İşletme faaliyetlerinin niteliğinde ve konusunda önemli etkileri olan temel yeniden yapılandırmalar,
Zımni kabulden doğan yükümlülük ıslatmanın aşağıda yer alan illerden kaynaklanan yükümlülüktür
- Geçmişte uygulamalar yayımlanmış politikalar veya yeterince belli cari açıklamalarla ıslatmanın belirli sorumlulukları üstleneceğini diğer şahıslara taahhüt etmesi ve
- Bunun sonucunda işletmenin bu sorumlulukları yerine getireceği konusunda diğer şahıslar nezdinde geçerli bir beklenti yaratmış olması
Yeniden yapılandırmaya ilişkin zımni kabulden doğan bir yükümlülük sadece aşağıdaki şartların varlığı halinde söz konusu olur
- İşletmenin, yeniden yapılandırma işlemine ilişkin en azından aşağıdaki hususları belirleyen ayrıntılı ve resmi bir planının olmasI
- İlgili işletme veya işletme kısmını,
- Etkilenecek başlıca merkezleri,
- Hizmetlerine son verilmesi nedeniyle oluşan zararları karşılanacak işçilerin bulundukları yerleri, görevleri ve yaklaşık sayılarını,
- Gerçekleştirilecek harcamaları,
- Planın ne zaman uygulanacağını,
Örneğin, bir fabrikanın parçalara ayrılması, varlıkların satılması veya planın ana parçalarının kamuya duyurulması yeniden yapılandırma planının uygulamaya başlandığının kanıtıdır.
Detaylı bir yeniden yapılandırma planının kamuya duyurulması örneğin; planın ana özelliklerinin ortaya konması;
- Müşterilerin,
- Tedarikçilerin,
- İsçilerin (veya temsilcileri) ve
- Diğer taraflarının
İşletmenin yeniden yapılandırmayı tamamlayacağına ilişkin geçerli bir beklenti yaratmaya yetecek ayrıntıda zımni (üstü kapalı) kabulden doğan bir yükümlülük oluşturur.
Bir plan, ondan etkileneceklere duyurulduğunda zımni kabulden doğan bir yükümlülük oluşturmaya uygun olması için;
Uygulanmasına mümkün olduğunca kısa bir sürede başlanması ve önemli değişikliklere uğramasının mümkün olmadığı bir zaman diliminde tamamlanacak olması gerekir.
Bundan etkilenecekler Yeniden yapılandırmanın başlamasında uzun gecikmeler olacağı ve yapılandırma işleminin çok fazla zaman alacağının beklenmekte olduğu durumlarda herhangi bir beklenti içine girmezler. Ancak bu zaman dilimi işletmeye planlarını değiştirmesi konusunda fırsatlar yaratır.
Bilanço Tarihi Öncesi
İşletmenin bilanço tarihi öncesinde yeniden yapılandırma planını uygulamaya başlamış olması veya yeniden yapılandırma işleminin bundan etkilenecekler üzerinde bir beklenti yaratmış olması durumu gerçekleşmemiş ise yöneticilerin veya yönetim kurulunun bilanço tarihinden önce almış olduğu karar bilanço tarihi itibariyle bir yükümlülük yaratmaz.
Bilanço Tarihinde Sonra
İşletmenin, bilanço tarihinden sonraki bir tarihte yeniden yapılandırma planını uygulamaya başlamış veya ana özelliklerini bundan etkileneceklere açıklamış olması durumunda, eğer yeniden yapılandırma işlemi önemli ve buna ilişkin açıklamanın yapılmamış olması halinde kullanıcıların finansal tablolar çerçevesinde alacağı ekonomik kararlar etkilenmekte ise, konuya ilişkin açıklamanın “TMS 10 Bilanço Tarihinden Sonraki Olaylar” Standardı çerçevesinde dipnotlarda açıklanması gerekir.
Zımni kabulden doğan bir yükümlülük, yalnızca yönetimin kararı sonucunda oluşmamış olsa bile, önceden oluşmuş olayların ilgili yönetimin kararı ile bir araya gelmeleri sonucunda bir yükümlülük oluşmuş olabilir. Örneğin; iş akitlerinin feshi ile ilgili olarak çalışan temsilcileriyle veya faaliyetin satışıyla ilgili olarak alıcılarla yapılan müzakereler, sadece yönetim kurulunun onayı çerçevesinde sonuçlanabilir.
Bu onay bir kez alındıktan ve diğer taraflara bildirildikten sonra işletmenin yeniden yapılandırmaya ilişkin zımni kabulden doğan bir yükümlülüğü oluşur.
Bazı ülkelerde, nihai karar verme yetkisi, yönetim dışındaki ilgi gruplarının (örneğin, işçiler) temsilcilerinden oluşan bir kurula verilir veya kurul kararını vermeden önce söz konusu temsilcilere konunun bildirilmesi gerekebilir. Bu türden bir kurulun alacağı kararın söz konusu temsilcilere bildirilmesi nedeniyle yeniden yapılandırmaya ilişkin zımni bir yükümlülük oluşmuş olur.
Bağlayıcı satış sözleşmelerinde olduğu gibi işletmenin satışa ilişkin herhangi bir taahhüdü olmadıkça, bir faaliyetin satışı nedeniyle hiçbir yükümlülük ortaya çıkmaz.
İşletme, bir faaliyetini satmaya karar vermiş ve kararını kamuoyuna duyurmuş olmasına rağmen herhangi bir alıcının belirlenemediği ve ortada bağlayıcı bir satış sözleşmesi olmadığı sürece satış taahhüdünde bulunmuş olmaz.
Herhangi bir bağlayıcı satış sözleşmesinin olmaması durumunda işletme fikrini değiştirebilecek ve kabul edilebilir koşullarda bir alıcı bulunamaması halinde başka bir hareket tarzı benimsemek zorunda kalacaktır.
İlgili faaliyetin satışı yeniden yapılandırmanın bir parçası olarak görülmekte ise faaliyette yer alan varlıklar “TMS 36 Varlıklarda Değer Düşüklüğü” Standardı çerçevesinde değer düşüklüğü açısından gözden geçirilir.
Yeniden yapılandırma işlemi için ayrılan karşılık Yeniden yapılandırma neticesinde gerekli olması ve İşletmenin devam eden faaliyetleriyle ilişkili olmaması şartıyla harcamalar sadece yeniden yapılandırma işleminde kullanılır.
Yeniden yapılandırma için ayrılan karşılıklar aşağıda yer alanlar gibi maliyetleri içermez.
- Devam eden çalışanların eğitilmesi veya yerlerinin değiştirilmesi;
- Pazarlama; veya
- Yeni sistemlere ve dağıtım şebekelerine yapılan yatırımlar.
Bu harcamalar işletmenin gelecekteki işlemleriyle ilgilidir ve bilanço tarihi itibariyle yeniden yapılandırmadan kaynaklanan borç değildir.
Söz konusu harcamalar, yeniden yapılandırma işleminden bağımsız bir şekilde ortaya çıkmış harcamalar gibi muhasebeleştirilir.
Uygulama
31 Aralık 20X1’de bir işletme, ilan ettiği faaliyet yeniden yapılandırması için 400,000 TL karşılık muhasebeleştirmiştir. 20X2’de işletme, yeniden yapılandırmayı beklenen maliyetten daha azına; 350,000TL’ye tamamlamıştır. İşletme, yeniden yapılandırma için sağlanmış; ancak kullanılmamış olan tutarın 37,000 TL’sini yeni bir ofis ekipmanı alımında kullanmaya karar vermiştir. Ofis ekipmanının satın alımı, yeniden yapılandırma ile ilgili değildir.
İşletme ofis ekipmanının satın alımını, aşağıdaki şekilde kaydetmiştir:
—————————–31.12.2012—————————–
YENIDEN YAPILANDIRMA ICIN KARSILIK HS 37.000
KASA 37.000
Ofis ekipmanının satın alımının muhasebeleştirilmesi
——————————-/—————————————–
Yukarıdaki yevmiye kaydı doğru değildir. İşletme, ofis ekipmanının maliyetini, yeniden yapılandırma için karşılıktan mahsup edemez; çünkü ofis ekipmanı, yeniden yapılandırma planının bir parçası değildir.
Ofis ekipmanının maliyeti için 31 Aralık 20X2 tarihinde aşağıdaki şekilde muhasebe kaydı yapılmalıdır:
—————————–31.12.2012-—————————-
MADDI DURAN VARLIKLAR HS 37.000
KASA 37.000
Ofis ekipmanının satın alımının muhasebeleştirilmesi
——————————-/—————————————–
Sonuç
İskonto edilmiş olan 400,000 TL’nin içerisindeki, zamanın geçmesiyle birlikte ortaya çıkan artışın etkisi dikkate alındıktan sonra ayrılan karşılığın yeniden yapılandırmada kullanılmamış tutarı, muhasebe tahmininde bir değişiklik olarak muhasebeleştirilmeli yani tahmindeki değişiklik (ki bu kalan karşılığın iptali anlamına gelecektir), 31 Aralık 20X2 tarihi itibariyle sona eren dönemin kâr veya zararının belirlenmesinde gelir olarak muhasebeleştirilmelidir.
Örnek
Merkez işyeri Antalya olan işletmenin Eskişehir şube binası kiralıktır. Eskişehir’deki bina 5 yıl için sıralanmıştır 01.01.2013 tarihinde hizmete başlayan şube basari sağlayamadığından yılı zarar olarak kapatmıştır. Yapılan incelemeye göre geriye kalan dört yıl içerisinde yaklaşık olarak toplam 100.00 TL zarar edeceği öngörülmektedir. İşletme yönetimi beş yıldan önce şubeyi kapatma kararı alırsa daha önce yapılan kira sözleşmesi tek taraflı feshe edilmiş olması durumunda yaklaşık 120.000 TL tazminat ödenecektir. Bu isleme ilişkin yapılacak muhasebe işlemi aşağıdaki şekilde olacaktır.
Şube için imzalanan kira sözleşmesi ,ekonomik acıdan dezavantajlı bir sözleşme haline gelmiştir. Çünkü şube faaliyetlerine devam ederse 100.000 TL zarar edecektir. Faaliyetlerini sözleşme suresinden önce durdurursa 120.000 TL ödeyecektir. Bu durumda işletme sözleşmeden çıkmanın maliyeti olan 20.000 TL için karşılık ayrılmalıdır. Sözleşmenin feshe edilmesi durumunda yapılacak karşılık kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.
—————————–31.12.2013——————————
654 KARSILIK GIDERLERI HS. 20.000
37X YENIDEN YAPILANDIRMA KARSILIKLARI HS. 20.000
Yeniden yapılandırma karşılıkları kaydı
——————————-/——————————————
Bilanço döneminde kaydedilen karşılık tutarları ayrıca nazım hesaplarda izlenmelidir.
—————————–31.12.2013——————————
900 KANUNEN KABUL EDILMEYEN GIDERLER HS. 20.000
903 MATRAHA EKLENICEK TUTARLAR ALACAKLI HS. 20.000
Nazım hesap kaydı
——————————-/——————————————
Gerçekleşmeyen karşılık giderleri VUK göre KKEG olarak kabul edildiğinden mali kara eklenmesi gerekir. Mali kara eklenen KKEG tutarına kurumlar vergisi oranı ile vergi varlığı karşılığı ayrılmalıdır ayrılmalıdır. Vergi varlığı karşılığı aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir.
—————————–31.12.2013——————————
289 ERTELENMIS VERGI VARLIGI HS. 4.000
69X SURDURULMUS FAAL. ERTEL. VERGI GELIR ETKISI HS 4.000
Vergi etkisi kaydı
——————————-/——————————————
İşletme her bir karşılık sınıfı için, aşağıda yer alan hususlara ilişkin olarak finansal tablo dipnotlarında açıklamada bulunur;
1.Dönem başı ve dönem sonu itibariyle defter değeri,
2.Mevcut karşılıklara yapılan ekler de dâhil olmak üzere, dönem içerisinde ayrılan karşılıklar,
3.Dönem boyunca kullanılan tutarlar, (örneğin, karşılığa ilişkin olarak maruz kalınan ve yüklenen)
4.Dönem içerisinde kapatılan kullanılmayan tutarlar,
5.Zamanın geçmesinden ve iskonto oranında oluşan herhangi bir değişikliğin etkisinden kaynaklanan, ıskonto edilen tutarda dönem boyunca oluşan artışlar,
Yalnız bunlar karşılıkların tutarı ve iptal edilecek karşılıklarla ilgili bilgilerdir ve karşılaştırmalı bilgi verilmesi gerekmez.
İşletme ayrıca her bir karşılık sınıfı için, aşağıdaki hususlar hakkında dipnotlarda açıklama yapmalıdır;
1.Yükümlülüğün türü hakkında kısa bir tanımlama ,
2.Herhangi bir ekonomik fayda çıkışının beklenen zamanlaması, (işletme dışına çekiş zamanları )
3.Söz konusu çıkışların miktar ve zamanlamaları hakkındaki belirsizliklerin belirtilmesi ve gerekli olduğunda gelecek olaylarla ilgili yapılan ana varsayımların açıklanması,
4.Beklenen tazminat tutarlarına ilişkin olarak muhasebeleştirilen varlıkların tutarını gösteren beklenen tazminat tutarları
İşletme bilanço tarihi itibariyle koşullu borcun niteliğinin kaynak çekisi düşük olmadığı surece ve makul bir caba ile belirlenebiliyor olması durumunda borcun niteliğine ilişkin dipnotlarında ;
- Kaynak çıkışlarının miktar ve zamanlaması hakkındaki belirsizliklere ilişkin açıklamalarda bulunur
- Tazminat olasılıkları hakkin da bilgi verir.
İşletmeye ekonomik fayda girmesi muhtemel ise işletme, bilanço tarihi itibariyle koşullu varlığın esasına ilişkin özet bir tanımlama yapar ve mümkün ise karşılıkların finansal etkisine ilişkin tahminde bulunur.
Çok nadir durumlarda, gerekli olan bilgilerden bazılarının veya tamamının açıklanması nedeniyle karşılıklar konusunda işletmeyle arasında anlaşmazlık bulunan diğer taraflar karşısında işletmenin konumunun ciddi bir şekilde zarar görmesi beklenebilir.
Böyle durumlarda işletme söz konusu bilgiyi açıklamak zorunda değildir; ancak anlaşmazlığın genel özelliği ve bilginin neden açıklanmadığıyla ilgili gerekçesi belirtilir.
Geçiş Uygulamaları
- Bu Standardı yürürlük tarihinde (veya daha öncesinde) uygulamanın etkisi, Standardın ilk uygulandığı dönem dağıtılmamış karlar açılış bakiyesine yapılmış bir düzeltme olarak raporlanır.
- İşletmeler, kamuya açıklanacak en erken dönem dağıtılmamış karlar açılış bakiyesini ve karşılaştırmalı bilgiyi düzeltme konusunda teşvik edilir, ancak bu düzeltmeler zorunlu değildir.
- Karşılaştırmalı bilginin düzeltilmemesi durumunda, anılan durum dipnotlarda açıklanır.
Özet Olarak
- Bir karşılık tahakkuk ettirildiğinde her zaman gider olarak yazılmaz. Bazen de karşılık varlığın maliyetine eklenir. Örneğin bir maden yeni açılırken çevreye verilecek zararla ilgili karşılık bu varlığın maliyetine dahil edilir.
- Karşılıklar her bilanço tarihinde gözden geçirilmeli ve en iyi tahmini yansıtacak şekilde düzeltilmelidir.
- Varlıklardaki azalış olasılığı kalmamışsa, ayrılan karşılık iptal edilir.
- Yükümlülüğün yerine getirilebilmesi açısından, ekonomik fayda sağlayan kaynakların işletmeden çıkmasının muhtemel olmadığının anlaşılması halinde karşılık kapatılır.
- Gelecekteki faaliyet zararları için karşılık ayrılmamaktadır.
Kaynaklar
Hazırlayanlar: Ayşegül Yazı/Didem Demir
-
Prof.Dr.Necdet Sağlam, Mehmet Yolcu,
-
Ali Osman Eflatun, ( UFRS Uygulama Rehberi)
-
Dr. Tuba Şavlı (http://dosya.izsmmmo.com/documan/TMSS_XII_BILDIRILER/tuba_savli.pdf)
-
Niyazi Kurnaz, (http://www.niyazikurnaz.net/)
-
Ayten Çetin, Ayça Akarçay Oğuz (http://iibf.marmara.edu.tr/iysdosya/fakulte/iibfdergi_2010_2/19-cetin-oguz.pdf )
-
Mali Çözüm Ocak-Şubat 2011
-
IFRS Foundation: TRAINING MATERIAL FOR THE IFRS FOR SMEs