Negatif Reel Faiz Nedir? Mevduata Yatırım Yapılır mı?

Negatif Reel Faiz Nedir? Mevduata Yatırım Yapılır mı?

Cengizhan Topçu

Negatif Reel Faiz Nedir

Bugün reel faiz konusuna değinmek istiyorum. Reel faiz, parasını bankaya yatıran kişilerin kendilerini enflasyona karşı koruduğu ve tasarruf sağladığı yada koruyamayıp tasarruf edemediği bir kavram. Dolayısıyla reel faizi; nominal faizin enflasyondan arındırılması olarak hesaplayabiliriz.

Nominal faiz; bankaların mevduatlara verdiği brüt faiz, net nominal faiz ise stopaj kesildikten sonra ortaya çıkan faizdir. 1 yıla kadar olan vadeli mevduattan %3 stopaj kesilmektedir.

Reel Faiz şöyle hesaplanmaktadır;

Reel Faiz= {( 1 + Net Nominal Faiz) / ( 1 + Beklenen Enflasyon Oranı)} – 1

Konunun daha iyi anlaşılması için bir örnek üzerinden gidelim. Bu örneği verirken Türkiye’de 2022 yılı içindeki gerçek verilerden hareket edeceğim.

X kişisinin 100.000 TL parası var. Bankalar vadeli mevduat için %12 brüt faiz vermektedir. 2022 yılı için beklenen enflasyon oranı %70,60′dır. Bu kişi sene başında yatırım yapmıştır.(12 Ağustos 2022 Merkez Bankası verilerine göre güncellendi)

(Bu veriler resmi verilerdir. Enag Grubu’nun çalışmasına göre veriler %70,60’ın çok üzerindedir)

Bu veriler ışığında bir hesaplama yapalım.

Brüt faiz %12 olduğuna ve %3 stopaj uygulandığına göre;

100.000 TL’si olan X kişisi 1 yıl sonunda 11.640 TL faiz kazanacaktır ve parası 111.640 TL olacaktır.

Reel faizi hesaplayalım;

Net nominal faiz; 12- (12*0,03) = 11,64’dür.

Reel Faiz= {( 1 + 0,1164 ) / ( 1 + 0,7060)} – 1

Reel Faiz= (1,1164 / 1,7060) – 1

Reel Faiz= (-) 0,35’dir.

Yani reel faiz eksi %35 bulunacaktır ve beklenen enflasyon oranı artarsa negatif reel faiz artacaktır.

Ve gelelim en önemli noktaya. Yani 100.000 TL’si olan X kişisi negatif reel faiz ortamında parasının enflasyona karşı koruyabildi mi, yoksa zararda mı?

X kişisinin, 1 yıl sonunda vadeli mevduat faizinden kazandığı para ile birlikte 116.640 TL’si olmuştur. Ama beklenen enflasyon %70,60’dır. O zaman X kişisinin yıl sonunda aslında ne kadar parası olması beklenir?

(111.640) – (111.640 *  0,7060)= 32.822,16 TL

X kişisinin 100.000 TL’si parasını mevduata yatırmasına rağmen satın alma gücü azaldığı için 32.822,16 TL haline gelmesi beklenir. Yani ciddi bir zarar vardır.

X kişisi negatif reel faiz ortamında parasını bankaya veren kişi enflasyon karşısında parasının değerini koruyamamıştır. Ve parasını bankaya yatıran kişiden, borç alan kişilere bir para aktarması söz konusudur. Borç alan için olumlu, tasarruf sahibi için olumsuz bir durum oluşmuştur.

Böyle bir ortamda tasarruf sahipleri paralarını TL mevduata yatırmayabilir. Kur korumalı mevduat sisteminde önerilen faiz oranı da mevduat sahibini enflasyona karşı korumuyor. TL mevduattan kaçan kişi elindeki parayı dövize ya da harcamaya yönlendirebilir. Dolayısıyla bu yöneliş; kuru ve enflasyonu artıracaktır.

Yada tasarruf sahipleri gayrimenkule yönelecektir ve bu da gayrimenkul fiyatlarında balonlara neden olabilecektir.

Türkiye gibi yabancı yatırımcıya ihtiyaç duyulan bir ülkede negatif reel faizi gören yabancı yatırımcılar portföylerini reel faizin daha yüksek olduğu ülkelere yönlendirebilirler. Sıcak para diye nitelenen bu paranın başka ülkelere akması cari açığı büyütecektir.

Enflasyon oranı düşürülmeden faiz oranları düşürüldüğünde, tüketiciler harcamalarını artıracak ve bu da enflasyona neden olacaktır.

 

ABD ve AB’de Negatif Reel Faiz Olması Rağmen Tasarruflar Neden Azalmıyor

Peki ABD ve AB ülkelerinde reel faiz negatif olmasına rağmen Türkiye’deki gibi bir durum oluşuyor mu? ABD ve Avrupa’da negatif reel faiz olmasına rağmen tasarruflar düşmüyor. Bunun sebebi ise “likidite tuzağı”.

Nedir likidite tuzağı? Para arzındaki artışın faizler daha fazla düşüremeyeceği düşüncesi ile piyasaya verilen likidite elde tutulmaya başlanır. İnsanlar; günlük harcamaları, sağlık sorunları ve spekülatif amaçlı ellerinde para tutarlar. İnsanlar düşük faiz oranlarından kaynaklı harcamalarını azaltıp ellerinde para tutmaya yani tasarruf yapmaya başlıyorlar.  Böyle bir ortamda yeni yatırımlar yapılması mümkün olmuyor. Bunun yanında ABD ve AB ülkelerinde düşük faiz oranları ve parasal genişlemeden kaynaklı ellerinde para tutanlar, faiz oranı yüksek olan (Görece Türkiye gibi) ülkelere yollayıp daha yüksek getiri elde etmeyi amaçlıyorlar. Böylece paranın yönlendiği ülkede bir canlanma sağlanıyor.

Gelelim ülkemize. Türkiye’de yapılması gereken ise; reel faizin pozitif olmasını sağlamaktır. Yani enflasyon oranı üzerinde mevduat faizi verildiği takdirde tasarruf sahipleri enflasyon karşısında kaybetmeyecektir ve yukarıda saydığımız sorunlar ve riskler azalacaktır.

 

 

Cengizhan Topçu

[email protected]

  

Diğer yazılar için bu bağlantıya tıklayabilirsiniz.

 

 

Kaynak 1: Kendime Yazılar

Kaynak 2: Kendime Yazılar

Kaynak 3: Dünya Gazetesi

Kaynak 4: Dergipark

 

Paylaşmak Güzeldir
Yazan:

malirehberim

Mali konular ve muhasebe ile alakalı güncel mevzuat bilgileri için Mali Rehberim en doğru adrestir.

Tüm yazıları gör