Türkiye’nin Kredi Risk Primi 700’e Yaklaştı
Türkiye’nin Kredi Risk Primi 700’e Yaklaştı. Bu ne anlama geliyor?
Öncelikle CDS (Credit Default Swap) yani kredi risk priminin ne anlama geldiğini açıklayalım.
CDS; bir yatırımcının kredi riskini başka bir yatırımcınınkiyle takas etmesine veya dengelemesine izin veren bir finansal türevi ifade eder. Temerrüt riskini takas etmek için, borç veren, borçlunun temerrüde düşmesi durumunda borç verene geri ödemeyi kabul eden başka bir yatırımcıdan bir CDS satın alır. Çoğu CDS sözleşmesi, bir sigorta poliçesinden kaynaklanan normal primlere benzer şekilde devam eden bir prim ödemesi yoluyla sürdürülür. Borçlunun temerrüde düşmesinden endişelenen bir borç veren, bu riski dengelemek veya takas etmek için genellikle bir CDS kullanır. (Kaynak: investopedia.com)
Bir CDS’nin alıcısı, satıcıya kredi vade tarihine kadar periyodik ödemeler yapar. Sözleşmede satıcı, borçlunun temerrüde düşmesi halinde vade tarihine kadar ödenmesi gereken tüm prim ve faizleri alıcıya ödeyeceğini taahhüt eder. (Kaynak: corporatefinanceinstitute.com)
Yani CDS aslında kredi sigortası şeklinde çalışır. Yani bunu kredilerin ödenmemisine karşın yapılan sigorta olarak anlatabiliriz.
Basit bir şekilde açıklamaya çalışalım. Türkiye’nin risk primi 700 puana çok yakındır. Hollanda’nın ise 10’dur. %1’lik faiz oranı 100 baz puan olarak kabul edilir. Yani Hollanda borçlanırken % 0,10’ndan borçlanırken Türkiye’nin kredi risk primi çok yüksek olduğundan dolayı %7’den borçlanır.
Bunu bir örnekle açıklayalım;
X kişisi, Y Şirketi tarafından ihraç edilen, nominal değeri 1.000 ABD Doları ve kupon faizi tutarı (kupon faizi: sabit getirili menkul kıymetin üzerinde yazılı olan ve belirli dönemler itibariyle ödenen faizdir.) 100 ABD Doları olan 10 yıllık bir tahvile sahiptir. Y Şirketi’nin tahvil yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğinden korkan X kişisi, Z kişisi ile bir CDS anlaşmasına girer ve ona tahvilin yıllık faiz ödemeleriyle orantılı olarak her yıl 20 $’lık (sigorta primine gibi) gelir ödemesi yapmayı kabul eder.
Karşılığında Z kişisi, eğer Y şirketi tahvilin yükümlülüklerini yerine getirmezse bonoda kalan faize ek olarak X kişisine tahvilin 1.000 $ nominal değerini ödeme riskini kabul eder (100 $ * kalan yıl sayısı).
Y şirketi, 10 yıl sonra vade sonunda tahvil üzerindeki yükümlülüğünü yerine getirirse, Z kişisi yıllık 20 $’lık ödemelerden kâr elde eder. (Kaynak: investinganswers.com)
Buradaki Y kişisini Türkiye olarak kabul edebilirsiniz.
Dolayısıyla Türkiye; dış finansman kaynağı ve fiyat istikrarsızlığı nedeniyle ciddi bir risk altındadır. Bir ülkenin veya şirketin kredi risk primi yüksek olduğunda bu prim faize etki ettiğinden dolayı borçlanma maliyeti de o kadar yüksek oluyor. Türkiye’nin mali yapısı son yıllarda çok ciddi oranda bozuktur ve en yüksek riskli ülkeler arasındadır.
Cengizhan Topçu
cengizhantopcu@yahoo.com
Diğer yazılar için bu bağlantıya tıklayabilirsiniz.